ÖDEME EMRİNE İTİRAZ NEDİR-ÖDEME EMRİNE İTİRAZ NEDENLERİ NELERDİR-ÖDEME EMRİNE İTİRAZDA NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR
1-6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliği olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabileceği öngörülmüştür.
2-Ödeme emrinin geçerli olabilmesi için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55. Maddesinde belirtilen bilgilerin ödeme emrinde yer alması gerekmekte olup; bu bilgilerin bir veya bir kaçının bulunmaması ödeme emrinin şekil yönünden hukuka aykırı hale getirir.
Örneğin alacaklı vergi dairesinin isminin yer almadığı, borcun asıl ve ferilerini miktarlarını belirtmeyen, mal beyanında bulunulmaması halinde hapisle tazyik olunacağında dair hükümleri içermeyen ödeme meri şekil yönünden eksik olduğundan hukuka aykırı olacaktır.
3-Ödeme emrine konu edilen alacağın mevcut olmadığı yönündeki iddia ‘böyle bir borcum yoktur’ kapsamında değerlendirilmektedir.
Ödeme emri tebliği için ödeme emrine dayanak kamu alacağının dayanağı ceza ihbarnamelerinin Vergi Usul Kanununun tebligat hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilerek kesinleştirilmesi gerekmektedir.
Kamu alacağı doğuran ceza ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi halinde kesinleşmiş bir amme alacağından söz edilmeyeceğinden bu alacak için düzenlenen ödeme emri de hukuka uygun olmayacaktır.
Tahakkuk aşamasında ileri sürülebilecek iddialar ödeme emri aşamasında incelenemez. Yani tarh tahakkuk denilen borç doğuran işlemlere karşı idari dava aşamasında ileri sürülmeyen iddiaların ödeme emri aşamasında ileri sürülmesi mümkün değildir.
Örneğin vergiden muaf olunduğuna dair iddianın tarh işlemine karşı açılacak idari davada ileri sürülebilecek olup ödeme emrine kaşı açılan dava da ileri sürülemez. İlgili vergilendirme döneminde işyerini kapatması nedeniyle faaliyetinin olmadığı iddiasının borcum yoktur kapsamında ödeme emrime itiraz davasında incelenebilir. Muafiyet iddiası borcum yoktur kapsamında iddia olarak ödeme merine itiraz davasında incelenebilir.
4-Yine bir kamu alacağının kamu borçlusunun malvarlığından borca yetecek kadarının haczedilerek paraya çevrilmesi suretiyle tahsilinin sağlanabilmesi için, ödeme emrinin de usulüne uygun olarak muhataba tebliğ edilmiş olması gerekir.
5-Kamu alacağının tahsil edilebilir nitelikte olup olmadığının belirlenebilmesi bakımından ödeme emrinin düzenlendiği tarihin değil ödeme emrinin amme borçlusuna tebliğ edildiği tarihin esas alınması gerekmekte olup; ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte vadesi doğan bir alacak için ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmayacaktır.
6-Amme alacağı borcun doğduğu tarih ile ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih arasında kısmen veya tamamen ödenmişse bu durum ödeme emrine itiraz davasında ileri sürülerek ödeme emrinin iptali sağlanabilir.
Ödemenin kim tarafından yapıldığının önemi bulunmayıp olup; 3.kişiler tarafından da yapılmış olsa yapılan ödeme kamu alacağını ortadan kaldırır.
Yine amme borçlusunun mahsup talebinin bulunması halinde mahsup işlemi yapılmadan borcun tamamı için düzenlenen ödeme emri hukuka uygun olmayacaktır.
7-6183 sayılı yasanın 58.maddesinde kendisine ödeme emri tebliğ edilen kişinin söz konusu amme alacağının zamanaşımına uğradığı iddiasında bulunabileceği de açıklanmıştır. Zamanaşımı süresi olan 5 yıl geçtikten sonra düzenlenen ödeme emri hukuka uygun olmayacağından bu durum açılacak davada her zaman ileri sürülebilir.
8-Ödem emri düzenlemeye asıl borçlunun bağlı bulunduğu vergi dairesi yetkili olup; işbu ödeme emrinin niyabeten başka bir vergi dairesi tarafından düzenlenmesi de mümkün değildir.
9-Gümrük vergisi ve vergi resim harç ve benzeri mali yükümlülükleri ile ilgili ödeme emrine itiraz; ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödeme emri düzenleyen vergi dairesinin-gümrük idaresinin bulunduğu vergi mahkemesinde dava açılarak ileri sürülmesi gerekmektedir.
10-Ödeme emrine karşı açılacak davalarda; ödeme emrine karşı dava açılmış olması tahsil ve icra işlemlerini durdurmadığından yürütmenin durdurulması istemli dava şeklinde açılması gerekmektedir.
Vergi davasına bakan vergi avukatı olarak vergi avukatınız kanalı açacağınız vergi davasında yukarıdaki hususların gözönünde bulundurulması gerekmektedir.
Kaynak:
Candan Turgut
Açıklamalı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun
Ankara 2018
Diğer Makaleler
- GAİPLİK HALİNDE VERGİLENDİRME NASIL OLMALIDIR
- Sermaye Şirketi Ortak ve Kanuni Temsilcilerinin Vergi Borçlarına Karşı Sorumluluğu
- TAKDİR KOMİSYONU KARARLARININ HUKUKİ NİTELİĞİ
- FİKRİ VE SANAT ESERLERİ İLE TELİF HAKLARINDAN ELDE EDİLEN GELİRLERİN VERGİLENDİRİLMESİNDE KAZANÇ İSTİSNASI
- İnceleme Sonuçlanıp Mükellefe Tarhiyat Yapıldıktan Mükelleften Teminat İstenemeyeceği Hakkında
- TAHS?LAT ZAMANA?IMI KAVRAMI ?LE TAHS?LAT ZAMANA?IMINI KESEN HALLER
- NASIL İHBAR İKRAMİYESİ ALINIR?
- vergi dava daireleri kararları
- RE'SEN TARHİYAT
- 6111 sayılı Kanunun
- VERGİ AVUKATININ ÖNEMİ
- VERGİ HUKUKUNDA İSPAT VE DELİL
- POS CİHAZLARININ SATIŞ DIŞI AMAÇLARLA KULLANILMASININ VERGİSEL BOYUTU VE POS TEFECİLİĞİNİN HUKUKİ BOYUTU
- YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA CEZA YARGILAMASINDA DEFTER VE BELGELERİ İBRAZ-TESLİM ETMEME(GİZLEME) SUÇU
- İŞİ BIRAKMA BİLDİRİMİ-RESEN TERK-İŞİ BIRAKMADA VE RESEN TERKTE VERGİ DAİRESİNCE İZLENMESİ GEREKEN YOL-ÖZEL USULSÜZLÜK CEZASININ KALDIRILMASI HAKKINDA
geri